TURİZM SEKTÖRÜNE COVİD -19 YANSIMALARI
TURİZM SEKTÖRÜNE COVİD -19 YANSIMALARI Mart 2020 yılında bir tsunami hızı ile hayatımıza giren Koronavirüs ve beraberinde getirdiği korku ve değişim rüzgarı tüm hayatımızı ve yaşam şekillerimizi değiştirdi.
TURİZM SEKTÖRÜNE COVİD -19 YANSIMALARI
Mart 2020 yılında bir tsunami hızı ile hayatımıza giren Koronavirüs ve beraberinde getirdiği korku ve değişim rüzgarı tüm hayatımızı ve yaşam şekillerimizi değiştirdi. Başta panik ile başlayan gelişmeler sonrasında ekonomik ve psikolojik kaygılar ile devam etmeye başladı.
Turizmde ise tüm bilinenleri ve teknikleri yok etti. Başta personel kaynakları olmak üzere turizm ekonomisinde belki bir daha hiç tamiri mümkün olmayan yaralar ve doku kayıplarına başlayan hasarlara neden oldu.
1980 yıllarında başlayan ve Turgut Özal Döneminde ciddi teşvik ve yatırımlar ile gezi ve seyahat rüzgarını arkasına alan Türkiye 20 yıllık bir dönemde turizm endüstrisinde kıyas götürmez bir başarı sağladı. Her ne kadar bu başarı Konaklama sektöründe ağırlıklı olması nedeni ile eksik inşa edilse de satış tekniklerinde yapılan gelişmeler turizmin ayakta kalmasını ve yoluna devam etmesini sağladı. Aynı zamanda bu 20 yıllık süreçte insan kaynağına ciddi yatırım yapılarak işi bilen ve kalifiyeli personel alt yapısı da yapıldı. Türkiye’nin bir çok yerinde kurulan yüksek okullar, turizm liseleri ve yönetici yetiştiren üniversiteler ile meslek beceri kursları ve sertifikasyonlar ile birlikte toplam kalite yönetimindeki standartlar, bu sektörün yerine oturmasını sağladı.
Bu zaman çerçevesinde Turizmde terör, afet ve politik gelişmelere dayanan ulusal ve uluslararası birçok kriz yaşandı. Bu krizlerde Turizm sektörüne yardımcı olan mutlaka bir etmen vardı. Sektör gerek maliyet silahını kullanarak fiyat düşüşleri ile bu sektörün yeniden alev almasını sağladı ya da yeni hizmet teknikleri geliştirmek sureti ile ayakta kaldı.Ancak son yıllarda gelişen krizlere bakıldığında, dünyadaki küresel gelişmeler sonucunda krizlerin şekli ve etki alanları da değişti. Eskiden bölgesel etki yapan krizler tüm dünyayı saran ve etki alanı tüm sektörleri etkileyen bir değişim gösterdi.
Buna paralel olarak Turizm sektöründe ise Turizm kaynağının çeşitlendirilmesi amacı ile hızlı bir şekilde pazar çeşitliliği artırıldı ve nerdeyse Dünyanın her tarafına ulaşıldı. Teknolojinin gelişmesi, uçak sektöründeki ulaşılabilirlik ve fiyatlardaki düşüşler, bilgiye ulaşmadaki kolaylık ve hız, insanların refah seviyelerinin yükselmesine ve dünyadaki Turizm Endüstrisinde 2,5 trilyon dolarlık bir kaynağın doğmasına sebep oldu.
2015 yılına kadar krizler daha kolay aşılır iken Rus uçağının düşürülmesi ile bilhassa Türkiye’de krizlerin aşılması ve etkilerinin silinmesi zor hale geldi. Arkasından etkileri yavaş yavaş silinirken bu sefer yeni bir tehditle karşı karşıya geldik. Bu kriz sadece Türkiye’nin değil nerdeyse dünyanın tamamının tanıdığı ve etki alanına girdiği bir kriz oldu. Bu krizde silah yok fakat korunmak zor, Çaresizlik ve beklemeden başka hiçbir şey yok. Sektörün tamamı etkilendi. Başta Turizm sektörünün temeli taşlarından biri olan insan kaynağı nerdeyse yok yoldu. 2019
Yılının Eylül ayından beri boş kalan ve çalışmayan nisan ayına kadar zor bir yaşam geçiren ve hala umudu olan Turizm personeli bu COVİD 19 ile tamamen yok oldu. İmkansız olan yaşam koşulları bir o kadar daha zorlaştı. Temmuz ayına gelinmesine rağmen personel işe başlayamadığı gibi kadrolu olan bir çok personelde Kısa Çalışma Ödeneği adı altında Devlet yardımları işle geçinmek zorunda kaldı. Kaybedilmiş bir sezon olarak görünen 2020 sonunda çalıştıracak personel kalmayacağı kesin görünmekte. Personel hem motive olarak hem de ekonomik olarak zor durumdadır.
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesin görünmekte. Gerek insan yaşamındaki değişiklikler mutlak olacağı gibi Turizm sektöründe ise mutlaka değişiklikler arka arkaya geleceği kesin. İşletmelerde faaliyetine son verenler çoğalacağı gibi, bir çok ekonomik ilişkilerin bitmesine ve değişiklik göstermesine, çoklu şirketlerin parçalanmasına, turist kaynağı olan Tur Operatörlerinin azalması ve yok olmasına, uçak şirketlerinin devletleşmesine neden olacaktır.Fikir yürütmek ya da çıkışa ışık tutmak o kadar zor ki sadece sessiz beklemek belki de en doğrusu olacaktır. Ancak kriz etkisini kaybetse dahi bu sefer bu otelleri çalıştıracak ve yakalanan kaliteyi verebilecek personel acaba olacak mıdır, bu endişe verici.
Her duruma karşı bir planı olan sektörün bu krizde planı yoktur ve çare mümkün değildir. COVİD 19 aşısı bulunmadığı sürece normalleşme olmayacaktır. Sektör kendi yarasını sarmalı ancak kurumların yeni insan kaynağı konusunda vakit geçirmeden insan yetiştirme çabalarını artırmalıdır. Teknolojiyi ne kadar iyi kullanırsak kullanalım, teknolojiye ne kadar yatırım yaparsak yapalım, sonuçta o teknoloji insan tarafından kullanılacağı ve hizmet kalitesine insan faktörünün teknoloji ile yan etkide olduğu unutulmamalıdır.
Acılar geçecektir. Ancak izleri sonsuza kadar süreceği kesindir. Turizm sektörü de şekil değiştirecek ve yeni bir tamına geçecektir. Bu değişim yakından ve iyi takip edilmeli ve değişime hızlı uyum sağlanmalıdır.
Turizm pandemi sonrası yapılanmada, daha iyi şartları sunmasını ve sürecin ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim.
Saygılarımla