Turizmin Geleceği Ne Olur

Turizm hizmet sektörünün bazen vefalı, bazense vefasız olduğu son iki yıl değildir. Sizler bu dönem vefasızlığından bahsetseniz de, vefakar olduğu zamanlarda olduğu unutulmamalı. Hepimizin ekmek yediği kapı bu turizm. El birliği ile yaşattığımız bir sektör.

Turizmin Geleceği Ne Olur
Turizmin geleceğinin daha iyi olması için herkes kendine sorsa ve herkes bir öneride bulunsa belki de birçok konuda çözüme ulaşabiliriz

Bazen Öyle de nankör ki! Örneğin en ufak bir hata yapsak reklamasyon yeriz, öyle de güzel ki karnımızı doyururuz.

İnsan kaynakları yöneticisi olarak turizmin geleceğini personel tarafı olarak sorunlu görüyorum; sıkıntıysa çalışan temini. Biliyorum ki piyasalar hareketlendikçe yabancı personel alımlarımız da artacak. Çünkü pandemiyle birlikte göçlerin olması, kişilerin iş değiştirmesi ve turizmin karnımızı tam doyurmaması buna sebep oldu.

Yalan yok hiç birimiz bu şekilde çalışmaktan, aldığımız maaştan ve sezonluk personel olmaktan memnun değiliz. Ama önce durum farklı mıydı? Neden şu anda turizmden bu kadar dertliyiz? Bence en büyük sebeplerden bir tanesi pandemi sürecinin uzaması, eski iş ortamının olmaması, eski arkadaşlıkların kurulamaması. Her gün işe geldiğimizde çalışma arkadaşlarımızdan bir tanesinin veya başka bir arkadaşımızın covid olduğunu öğrenip moralimizin bozulması. Ağız tadıyla çalışamıyoruz, çalıştığımız parayı dışarıda yiyemiyoruz veya sezon 31 Ekim’de kapanır diyemiyoruz.

Turizmin geleceğinin daha iyi olması için herkes kendine sorsa ve herkes bir öneride bulunsa belki de birçok konuda çözüme ulaşabiliriz. Ben kendime sorarak başlıyorum; bence personel ayağında herkes aldığı maaşı hak ederek çalışmalı, kendine yakıştırdığı işi yapmalı, çocuklarını büyütürken örf ve adetlerimizi unutmamalı, misafirperverliğimizi hatırlamalı, güler yüzü, kibarlığı ve çalışkanlığı ile örnek birer insan olmalı. Hizmet

sektörünü en iyi bilenlerden birisi de biz otelcileriz. Bize yakışanı yapmalı ve önceki gibi turizmi şaha kaldırmalıyız. Bu yazdıklarımdan sonra hadi canım diyenleri duyar gibiyim.! Bence özümüze dönmeli ve bizi biz yapan değerlerimizi unutmamalıyız.

Eğitimi hayatımızın hiçbir aşamasında çıkarmamalı ölene kadar kendimizi donatmalıyız. Ben kendi şahsıma zaman zaman kendimi kınıyor hal ve hareketlerimi düzeltiyor, personellerime örnek olmaya çalışıyorum. Örneğin pandemi sürecinde maske takmayan bir yönetici kabul edilemez. O sebeple önce biz takmalı, sonra konuşmalıyız. İşte bu ufak tefek hareketler personelle aramızdaki buzları çözer ve onlardan ayrı olmadığımıza inandırırız. Biz bir bütünüz, personel iyi yetiştirilirse otelde iyi olur. Personel mutlu olursa turizmin geleceği parlar..

Bu zorlu süreç elbette geçecek, elbette eski günlere döneceğiz. Biraz daha sabırlı olmalıyız. Bu süreçte de iyi dileklerde bulunmalı ve geleceğimizi yapılandırmalıyız.

Sevgi ve Saygılarımla

Dilek NAZLIOGLU

İnsan Kaynakları Müd