Turizmin Gastronomi Elçisi Aşcılar

Turizmin Gastronomi Elçisi Aşcılar

Türk yemek kültürünün en iyi tanıtım yapıldığı yer, turizm sektörü oteller ve muadili işletmelerdir. Turizmde mutfak kültürünün geleceğe dair daha iyi olması ve gastronomide söz sahibi olabilmemizin kuralları vardır. Dünya da mutfak kültüründeki lezzetleri, damaktaki tat alma duyusu, yöresel ve bölgesel yaşam tarzına göre değişir. Ülke tanıtımının yanında yemek kültürlerimizi daha iyi tanıtımı için yapılması gerekenler vardır. Büfede  sıcak yemek çeşitleri, soğuk yemek çeşitleri, tatlı çeşitleri, salata çeşitleri, Meze çeşitleri, ızgara çeşitleri, Meyve çeşitleri, Show yemek çeşitleri, Ekmek çeşitleri, kahvaltı büfe ve çeşitli Show büfeleri, Alakart çeşitleri ve dekor çeşitleri dahil, kaç tanesi Türk yemeklerini sergiliyoruz.!

Turizm elçisi ülkelerini veya farklı ülkeleri dünyaya tanıtana denir.

Peki biz kendi ülkemizin gönüllü turizm elçisi olarak, nasıl bir tanıtıma katkıda bulunuyoruz.! Ülkemiz turizm olarak Dünyada saygın bir yerde. yiyecek alanlarında hizmet anlayışı çok çeşitli olmalı, günümüzde  artık mutfaklarda her türlü imkanlara sahibiz. Çeşitlilik derken, mutfak anlamında söylüyorum. Uzakdoğu mutfağı İtalyan mutfağı Arjantin, Meksika gibi dünyanın her bir tarafında bulabilecekleri hizmeti ve yiyeceği ülkemizde bulabilmeliler. En iyi ürünü  ve markalı hammadde kullanmaya özen göstermeliyiz. Dünya mutfağında Türk mutfağının farkını ortaya çıkarta bilelim. Menülerimizi daha çok bölgesel ve yöresel kültür yemeklerinden seçebilelim.

Farklı ülkelerin yemeklerini alakart olarak sunum yapabilelim. Tabi ki bunu yaparken de örneğin; alakartsa belirli bir ücret karşılığında hizmet verelim. Ayrıca ülkemizdeki yemek kültürünü de unutmayalım. Bizim yemek kültürümüz çok çeşitli ve çok başarılı. Mutlaka otellerimizde Türk mutfağını ön plana çıkararak tanıtımımızı özenle yapabilelim. Aşcı mesleğini yapabilen her bir aşçının, ülkemizin yemek kültür elçisi olduğunu aşılayalım. Mesleğini icra ederken, Türk yemek kültürünün Anadolu heyecanını yaşayabilsin.

Personel konusunda yapmamız gereken önceliklerimizi yerine getirmeyi ihmal etmeyelim.

Öncelikle yetişmiş personel olmalı. 12 ay istihdam edilmeli. Ve işletmeler çalışanına sahip çıkmalı. yoksa hiçbir sorunun çözümü konusunda etkili olamayız.

İşletmeler yiyecek maliyetlerini  satış fiyatına göre ayarlamalı. Fiyata göre orantılı olmalı. Satışı yüksek olup maliyetler düşük tutmak, misafirin memnuniyeti azalır.

Personelin kişisel ve sosyal etkinlikleri ile mesleğini icra ederken, yabancı dil öğrenmeye de zamanı olabilsin. Personel eğitimlerini yaparken, özlük hakları, çalışma şartları, alt yapı olarak gerekli önemi de vermeliyiz. Örneğin kişisel hijyenleri için, duş olanakları olmalı. Gıda güvenliği konusu, sonuna kadar en incelikli şekilde öğretilmeli. Uygulanabilir kontrolleri yapılarak takipçisi olunmalı.

Mutfaklar alt yapı olarak modern ve sağlıklı hale getirilmeli.

Ortam sıcaklığı, modern ekipman donanımı olmalı. Sağlıklı mekanlarda çalışma imkanları sunumuna özen gösterilmeli. Her şey otomatik ve anında kayıt altına alınmalı.

Bulaşıkhanelerin mevcut durumu, şimdiki ve yarının çalışanları inceleyelim. 

Genelde vasıfsız elemanlarla kadrolarıyla oluşturulur. İşletmenin can damarı olan hijyen ve gıda dünyası onların eline emanet edilir. Eğitimin anlaşılırlığından ziyade, milyonluk makinalar  ehilsiz ellere teslim edilir. İşi yönlendiren kişinin vasıflı olmasına rağmen üç vardiyanın birinde mevcut, diğerinde asistanı mevcut. Gece kazanlar helvana tencereleri kontrole tabi olur. Faka özlük hakları her zaman en düşükten verilir. Burada işletme yöneticileri, bu tarz çalışanların haklarını yaşanır seviyeye getirip, eğitimli personel istihdam etmesi gerekmez mi.!  Bulaşık makinelerin modernizasyonları var. El değmeden  tabaklar kurutulup, tabaklıkları yerleşmeli, el değmeden çatal kaşık ayrışıp kurulanmalı. Bununla ilgili çok modern makine parkurları olan var. İster makine olsun, isterse insan olsun, hijyen ve güvene dayalı hizmet sektörünün merkezi bulaşıkhaneler olduğu idrak edilmeli. Mutfakta pişen aşın, büfede sunulan yemeğin, Barlarda ve içecek büfelerde sergilenen bardakların, masalardaki kuverlerin tamamı, bulaşıkhanenin yansıması olduğu çok iyi bilinmeli.

Bulaşıkhaneye  en az mutfağa ve diğer departmanlara verilen değer kadar önem verilmeli.

Unutulmamalıdır ki hizmet sektörü uzun içerikli halkalardan oluşur. Halkaların sağlamlığına da azami dikkat gösterip, takibini işletmenin yöneticileri ve sahipleri olmalı. Bulaşık hanenin önemi anlaşılması adına sizlerle de değeri ve ederini paylaşmak istedim. Her ne olursa olsun hem işletme maliyetleri düşecektir, hem de tam bir  hijyen sağlanacaktır.

Gastronomi; Kültürümüze yerleşmiş zengin yemek çeşitliliğiyle, Dünya literatüründe varlığı tescillenmiş değerlerimizdir.

Bizlere ise sadece mevcut değerlerimizi en iyi şekilde sunum yapmak kalır. Temizlik imandandır, misafir ailede bulunan her bireyden daha değerlidir. Felsefemize sadık kalınmalı. Turizm hizmet gönüllüleri olarak, mesleğimizin yüz akı olmaya ve insanları en iyi tat ve lezzetlerle turizm elçisi olduğumuz bilinmeli.

Mutfak kültür mirasımızın tanıtımında eğitimli, bilgili ve turizm aracılığı ile  dünyada hak ettiği yere gelmesi dileğimizdir. Yeni nesil aşçılarında turizm elçiliğiyle gastronomi kültürümüzü daha  iyi yerlere taşıyacağına inancımız tamdır.

Sevgi ve saygılarımla