Turizm Sektörü Hep Var Olacak

Turizm Sektörü Hep Var Olacak Turizm ve seyahat sözcükleri genellikle "tatil olgusunu" çağrıştırır. "Tatil!", deyince de yapılan işe ya da işlere 'bir ara verme' akla gelmez mi?

Turizm Sektörü Hep Var Olacak
Avni AKER Duayen Turizmci

Turizm Sektörü Hep Var Olacak

Turizm ve seyahat sözcükleri genellikle "tatil olgusunu" çağrıştırır. "Tatil!", deyince de yapılan işe ya da işlere 'bir ara verme' akla gelmez mi? "Öğle Tatili" örneğinde olduğu gibi. Çalışma yaşamında gün ortasında bir süre dinlenme, nefes alma öğle yemeği yemek için ihtiyaç duyulan bir zaman aralığı değil mi? Demek ki "tatil etme", işlere ara verme sosyal bir gereksinim. Tatil, bir başka deyişle "dinlence" anlamına da geliyor. Bazı büyük işyerlerinde iş veya vardiya bitiminde "paydos zili" çalması gibi!

Tarih boyunca insanlar avlanırken, ya da işini yaparken, bedenen bir çalışma sonrasında yorulan, enerjisi tükenen insan, dinlenme gereksinmesi hissetmiş. Bir süre dinlenip, kendisinde çalışma arzusu hissettiğinde tekrar enerji toplayıp, işine çalışmasına devam etmiştir.

19.Yüzyılda birbirini izleyen teknolojik buluşlar, buhar gücünün icadı, bu gücün mekanik sistemlerin çalışmasına katkısı, sanayinin gelişmesini sağlamış, demiryolu ve denizyolu ile yapılan ticaretin artmasına olduğu kadar, yolcu taşıma olanaklarını da geliştirmiş, sonuç olarak, bir seferde daha fazla yolcuyu, kısa sürede daha uzak mesafelere taşınmasını sağlamıştır. Teknoloji hep insanlığın lehine gelişerek, kişi başına taşıma maliyeti (yolculuk ücreti) de düşmüş, daha çok kişi yaşadıkları yerlerden daha uzak mesafelere gitmeye, farklı ülkelerde, doğal güzellikleri görmeye, farklı kültürlerle tanışmaya başlamışlardır. Zaman içerisinde kendi ülkesinin olanaklarını keşfeden sanayi toplumunun çalışanları, 20.Yüzyıl'da ücretli tatil olanaklarına da kavuşmuşlar, 11 ay işyerlerinde çalışan bireylerin yılda bir aya yakın tatil yapmaları sosyal bir hak olarak benimsenmiştir.

İnsanı diğer canlılardan ayırt eden önemli bir öğe de, insandaki merak duygusu olmuştur. Buluşların olması ve teknolojinin seyahat sürelerini kısaltıp, yolculuk ücretlerini çoğunluğun ödeyebileceği duruma getirmesi, seyahat olgusunu daha da arttırmış, tatil ihtiyacını gidermek için merak ettiği bölge ya da ülkeleri gezmek isteyen geniş kitlelerin oluşmasına neden olmuştur. 1850'li yıllardan sonra organize seyahatler giderek artmış, kişiler tatillerini farklı coğrafyalarda geçirmek için çaba göstermeye başlamışlardır. Bu dönemde gazeteler ve dergiler gibi basılı yayınların gelişmesi de toplumların yeni ve ilginç yerler hakkında bilgilenmelerini sağlamıştır. İngiliz Kraliçesi Victoria'nın sağlık nedenleriyle Akdeniz kıyısındaki "Nice" balıkçı köyüne gitmesi, hem İngiliz Basınında, hem de dünya basınında geniş yer almış, önce İngiliz Aristokratları sonra da meraklı kitleler buraya akın etmiş, bu köyün koca bir kent olmasına katkı sağlamışlardır. Önce sinema sanatı ve farklı ortamlarda geçen filmler, daha sonra ise televizyonun geniş toplum katmanlarının ilgisini derlemesi ve görsel olanakların insanlar üzerindeki olumlu etkisiyle, yeni yerleri merak etme duygusu  bu gelişmede büyük rol oynamıştır.

Günümüzde Sosyal Medya'nın varlığı, turizm hareketlerinin gelişmesine çok  önemli bir boyut ve anlam katmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Türkiye'yi yurtdışında tanıtmak için hazırlattığı çeşitli filmler, sosyal medya aracılığı ile yayınlandığı ilk gün elimizdeki cep telefonlarının ekranlarında yer almaktadır. Aslında ülkemize turist çekmek için hazırlanmış olan bu filmler, bizlere de bakanlığın tanıtım için neler yaptığı hakkında bilgi vermektedir. Bunları izleyen her vatandaş, turiste ihtiyacımız varsa biz de ona göre hazırlıklarımızı yapmalıyız, demelidir. Belki Havalimanına gitme ve oradaki olanakları görme şansı olmayan kişiler, tanıtım filmi sayesinde ne gibi sağlık önlemleri alınarak, turistlerin ülkemize kabul edildiklerini görürler. Ülke vatandaşları da o zaman bu tanıtım işinin çok boyutlu faydasını görmüş olurlar. Uçakla uzun bir yoldan gelen yolcuların nelere katlanarak ülkemize giriş yaptıklarında hangi koşullarla karşılaştıkları konusunda bilgi sahibi olur, daha bilinçli hizmet sunma konusunda kendilerini hazırlarlar.

Covid 19,  2020 yılında dünyanın sosyal yaşamını ve ekonomisini altüst etti. Sağlık sorunu doğal olarak her şeyi etkiledi. Bir virüs her şeyi değiştirdi. 2019 yılı içinde hâttâ öncesinde turizm sektörü için planlanmış belki milyonlarca projeyi, çalışmayı engelledi. Ancak, insanlık var oldukça, insan yaratıcılığını kullandıkça doğa ile baş etmesini nasıl zaman içinde sağlayabilmişse, yine aklını, bilgisini kullanarak yaşadığımız olumsuzlukların da üstesinden gelecektir. Yeter ki, insan dünyanın doğal dengesini ve tüm canlılarla ilişkisini sağlıklı bir şekilde sürdürebilsin.

İnsanlık var oldukça, tatil ihtiyacı da bir şekilde var olmaya devam edecektir. Bu bakımdan, bugün turizm sektöründe yaşanan olumsuzlukları, önümüzdeki zaman içerisinde bir yana bırakıp, geleceğe daha sağlıklı varabilmek için, uluslararası kuruluşlar, ülkelerin sivil toplum kuruluşları ve kamu sektörü olarak, el ele verip, neler yapabiliriz onlara bakmamız lâzım. Çünkü insan var oldukça, insanın ihtiyaç ve beklentileri de var olacak, insanlar için insanca hizmet sunmaya hazır bir turizm sektörü gelecekte de hep var olmaya devam edecektir! 

Saygılarımla