İnsan Davranışları Farklıdır, Duyarlı İnsan Kaynakları
Tecrübelerin sessiz sesini hissedebildiğinde,başarı sırların hakimi olabilirsiniz. Oysaki bizler insan kaynakları olarak, geleceğin turizminde bireylerin daha bilinçli olması için eğitim vermeye çalışıyoruz. Her zaman insan kaynakları çalıştığı ortamda, kişilerin ve işletmelerin daha iyi çalışabilmesi için yol göstericidir.
- İNSAN DAVRANIŞLARI NEDEN FARKLIDIR, DUYARLI İNSAN KAYNAKLARI
Çinlilerin çok sevdiğim bir sözü vardır;
Bir gün mutlu olmak istiyorsan İÇKİ iç,
Bir hafta mutlu olmak istiyorsan TATİLE çık,
Bir ay mutlu olmak istiyorsan EVLEN,
Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan TOPRAKLA uğraş,
Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan İNSANLA uğraş.
Kendimde içinde olmak kaydıyla, insanın en zorlu yaratık olduğunu anlatan bu sözleri kabul ya da ret edebilirsiniz. Ancak bir gerçek var ki insan her konuda farklı davranış sergileyebilen organizmadır. Peki bu farklı davranışlar nasıl oluşuyor, değişim olabilir mi, İnsan Kaynakları Yönetiminin ana konusu olan insanları, farklı düşünmelerine rağmen nasıl aynı hedefe yönlendirebiliriz? Çünkü geleceğin hep söylediğimiz gibi Y kuşaklarına, onlardan sonra Z, daha sonra ALFA kuşaklarına kalacak olması ile zor Y, ondan daha zor Z ve belki yapay zekalarla yarışmak zorunda kalacak olan ALFA kuşakları şu andaki bizler için anlaşılması zor kuşaklar.
İnsan davranışlarının öncelikli olarak iki başlıktan davranış modelleri oluşturdukları kabul edilir.
- Çocukluk Dönemleri,
- Kişilik yapısı ve ego durumlarının etkisi.
- Çocukluk dönemleri: Bu dönem çocuğun 7 yaşına gelinceye kadar geçirdikleri dönemdir.
Bilim adamları bu dönemi 5 kategoride açıklarlar. Bu kategorilerin her biri için belirli bir süre yoktur, kişiden kişiye değişiklik gösterir.
- ORAL DÖNEM: Çocuk doğar, ağlar. Kapalı bir yerde dokuz ay on gün suyun içinde kaldıktan sonra bu farklı bir yere gelmesinin, bu ana kadar annesinin kokusu ile yaşam sürdürmüş, ondan koparılacağı, bildiği tek yaşam bağı göbek bağı iken o da kesilince yalnız kalma duygusuna kapılmıştır. İçgüdüsel bir çığlıktır bu yaptığı. Sonra annesinin kucağına verilir, annesini emmeye başlar. Kimse ona bunu öğretmemiştir. İçgüdüsel bir davranıştır, açtır ve açlığını bu yolla gidereceğini hissetmiştir. Yavaş yavaş gelişmeye başladıkça sadece süt emer ve çişini kakasını yapar bilinçsizce. Annesini bulamadığı zaman ayaklarını, ellerini emmeye başlar, içgüdüsel olarak doyacağını sanır.
- ANAL DÖNEM: Çocuk sağa sola çiş yapar. Bu dikkat çekmek içindir. Bilir ki yaptıkça annesi, ablası, babası temizleyecek.
- FALLIK DÖNEM: Çocuk gittikçe büyürken vücudunu tanımaya başlar ve daha çok cinsel organları ile oynadığı görülür.
- OEDIPAL DÖNEM: Çocuk artık iyice büyümüş ve artık ev içinde anne baba arasındaki ilişkileri gözlemlemeye, varsa abileri, ablaları onların davranışlarını taklit etmeye başlamıştır. İşte çocuğun hayatının şekillendiği, gelecekteki tutum ve davranışlarının temeli burada atılmaya başlar. Mutlu bir ailede yetişen çocuk ona göre mutlu, sevecen bir tutum davranış sergilerken, mutsuz bir ortamda yetişen çocuk ona göre hırçın, katı bir tutum davranış sergiler.
- LATENT DÖNEM: Çocuk artık yedi yaşına gelmiş, okul ve rahatlama dönemi başlamıştır. Artık çocuğun davranışlarına okul ve mahalle çevresindeki görüp etkilendiği tutum ve davranışlar da eklenecektir.
Bu nedenlerden dolayı İnsan Kaynakları Yöneticilerinin dikkat edeceği konulardan bir tanesi bu konuları bilmek, empati yaparken ona göre davranmak zorundadır.
İnsan Kaynakları Yöneticilerinin büyük sıkıntılarından bir tanesi CV’ ler ya da başvuru formları incelenirken boş bırakılan yerlerdir. Örneğin okulla ilgili kısımlar genelde son okul durumu yazılır. Oysa İlkokul’ dan başlayarak yazılmasının istenmesinin en önemli nedeni, o kişinin ilk alışkanlıklarını nerede kazandığı bilgisidir.
- Kişilik yapısı ve ego durumlarının etkisi:
Kişiliğin üç yapısı vardır. Üst ben, ben, alt ben.
Üst Ben: Ebeveyn ego durumunu yansıtır. Adı üzerinde koruyan bir karakterdir. Bu tür kişiler kurallar olsa bile, acıma duyguları profesyonelliklerinin önüne geçebilir.
Ben: Yetişkin ego durumunu yansıtır. Ne olursa olsun onun için kurallar geçerlidir. Acımasızdır. Profesyonellikten pek ödün vermez.
Alt Ben: Çocuk ego durumunu yansıtır. Davranışları yaşı ne olursa olsun çocuk gibidir. Mahallede çocukların oyunlarına dalar, onlarla güreşir. Komşunun camını kıran çocuklarla birlikte taş atabilir.
Bu ego durumları genlerden gelebileceği gibi, yetiştiği, büyüdüğü çevreye göre de gelişebilir. Zaman zaman bu ego durumları arasında geçişler olabilir. Ancak çevrede tanındıkları ego durumları standart ego durumlarıdır.
Bu üç ego durumunun daha iyi anlaşılması için bir örnek kullanmak gerekse; Misafir Restoranlarında personelin sigara içmesi yasaktır. Bir garsonu sigara içerken yakalayan amiri:
Üst beni güçlü biri ise; Ahmet, biliyorsun burada sigara içmek yasaktır, söndür bakayım, bir daha görmeyeyim…
Beni güçlü biri ise; sert bir şekilde, Ahmet, bilmiyor musun burada sigara içmek yasaktır, al sana ceza. Ama mama dinlemez, kesin cezayı keser.
Alt beni güçlü biri ise; vayy Ahmet, naber, ver la bana da bir sigara… oturur bir de enseye bir şaplak atar, sigarayı birlikte içer.
İnsan davranışlarının bu tür durumlardan kaynaklandığı düşünülse bile insanlar bilindik davranışlarından farklı davranışlar sergileyebilirler. Çok meşhur, bilinen bir piramit, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi, bilenler bilir, bilmeyenler için bir özet geçelim
Maslow insan ihtiyaçlarını bir Piramit’ e benzetir ve beş kademeye ayırır. En altta ve en geniş parçada yeme, içme gibi Fizyolojik ihtiyaçlar vardır. Yani açken, susuzken başka bir şey yapmayı düşünemez insanlar. İkinci sıraya güvenlik ihtiyacını koymuştur ki bu biraz daha dar bölgedir. Kendimi işte, evde, yolda güvende hissedeyim ihtiyacıdır. Sonra sevgi ki sevmek sevilmek iç içedir. Sonra saygı görmek ve son olarak kendini gerçekleştirmek ki bunda da becerilerim taktir edilsin, ne golcü be…
Maslow bu ihtiyaçları biri doyurulduktan sonra diğer ihtiyaç ortaya çıkar der. Yani çok açsın, bana niye saygı gösterilmiyor diye düşünmez insanoğlu.
İnsanlar ihtiyaçları için de farklı davranışlar sergileyebilirler.
İnsanlar bu gibi nedenlerden dolayı farklı davranışlar sergileseler de, kişilikleri değişime uyum sağlayabilir. Önemli olan istemek. Çoğunluğa uymak, ya da çok sevdiği birilerinden etkilenmek olasıdır. Bu konuda değişime karar vermek önemlidir. Bunun için hayal gücü ve yaratıcılık yeterlidir.
Başkaları ile iletişim kurmak için 5 aşamalı bir yol vardır.
- Fark etmek,
- İlgi göstermek,
- Bilgilenmek,
- Duygulanmak,
- Karar vermek.
Baktın güzel bir kız, bakıştın, gittin çıkma teklif ettin. Kafana çanta yeme olasılığın yüksek. Bunun yerine fark ettin, bakıştın, ilgi gösterdin, peşinden gittin, bir bahaneyle tanıştın, bir arkadaşını öğrendin, hakkında bilgi istedin, evli mi, nişanlı mı, erkek arkadaşı var mı, boksör abisi var mı J, baktın hiç biri yok, o nereye sen oraya, pencerenin altında serenat… v.s. o zaman teklif etsen çanta yemek yerine kazanma şansınız olur değil mi?
Buradaki 2,3,4.ncü maddeleri atlar, fark edip karar verirsen ÖN YARGILIsın. Ön yargılı olmak da davranışların olumsuzluğunu getirir.
Kendini başkalarının yerine koyup onlar gibi düşünebilirsen (empati) duyarlısın demektir. Duyarlılık pozitif düşünceyi getirir.
İnsanlar bazen birilerine benzemek ve imaj uğruna da farklı davranış sergileyebilir.
Şimdi bir temizlik yapmayı öneriyorum. Şöyle ki:
- Önce bakış açımızı bulalım. Bunun için bir haritamız olmalı. Bir defter düşünün, sağ tarafa sizi mutlu eden, sol tarafa sizi mutsuz eden ne varsa onları yazın. Hayatınız boyunca sizi mutsuz eden şeylerden uzak durun. Hata yapsanız bile haritanıza bakın o sizi doğruya götürür.
Çok güzel bir söz vardır; “Taş devri taşlar bittiği için değil, bakış açısı değiştiği için bitti…”
- Proaktif olalım. Şartlar var, zihninizde tartın, kabul ederse uyun, özgürleşin, özgür düşünün. Şartlar var körü körüne uymayın. İşte Y kuşakları hemen hemen böyleler, sakın aldanmayın, ilk planda kafalarına yatmayan şeylere uyum gösterir gibi yapsalar da kısa sürede sizi terk ederler, o nedenle dikkatli olmak zorundadır İnsan Kaynakları Yöneticileri. Hatta kuşakları tam da bu olacak ve kabul etmeyecekler kafasına yatmadıkça.
- Yolun sonunu görmek: Davranışlarımızın sonunu düşünelim, ona göre davranalım’ dır bunun anlamı. Özel hayatımız olsun, iş hayatımız olsun, koyacağımız kurallar olsun kesinlikle kucaklayıcı, yol gösterici olmalıdır.
- Önemli şeyler önce gelsin: “Önemli şeyleri önemsiz şeylerin insafına bırakmayın” der Alman Filozof Goethe. Öncelikleriniz olsun. Ailenizse başka şeyler sonra gelsin, işinizse başka şeyler sonra gelsin.
İnsan Kaynakları insan davranışlarının nedenlerini bilmek, onlara buna göre davranmak zorundadır. Empati yapmanın en önemli temel taşıdır.
Bülent Çapar
Eski İnsan Kaynakları Yöneticisi
Yeni İnsan Kaynakları Eğitimcisi